Vahşetin Çağrısı & Jack London





Aslında söylenecek ilk sözüm kitabın İngilizce ismi ile Türkçe isminin farklı olduğudur. İngilizcesi "The Call of the Wild" yani Vahşi Yaşamın Çağrısı olmasına rağmen Türkçeye “Vahşetin Çağrısı” şeklinde çevrilmesi değişik bir durum. Herhalde uyarlama/çeviri sırasında "vahşet" kelimesinin daha ilgi çekeceği düşünülmüş.


Jack London’un doğal yaşam, hayvanlar ile ilgili yazdığı kitapların temelinde 1800’lü yılların sonunda Klondike'a altın aramaya gidenlere katılması sonucu edindiği tecrübeler ve gözlemler olduğu düşünülmektedir. Muhtemelen o dönemin zor şartlarının etkisinin yazarın bu tarz konu seçiminde etkili olduğunu düşünebiliriz.



Vahşetin çağrısında evcil bir köpek olan Buck’un hayatını bize anlatıyor. Köpeğin çok sevdiği evinden çalınması ile Alaska’da kızak köpeği olarak satılması ve sonrasında yaşadığı zorlu hayat mücadelesi akıcı ve insanın içine işleyen bir duygusal anlatımla okuyucuya aktarılıyor. Yazar bize, bir köpeğin yaşamı üzerinden sevgiyi, kaybetmeyi, nefreti, mücadeleyi, liderliği çok güzel aktarıyor. Buck’un mücadelesinde verdiği yaşam savaşını her sayfada bizde birebir yaşıyoruz.

Kitabın akıcı dili ve güzel kurgusu çok hızlı okumanızı sağlıyor. Kendimize çıkartacağımız çok dersi de peşinde getirerek.

Ayrıca 2009 yılında Richard Gabai yönetmeliğinde filminin de yapıldığını belirtmek isterim.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hilal Görününce / Sevinç Çokum

Görünmez Kentler / Italo Calvino

Elektra & Sophokles